Tükenmişlik mi? Belki de Sorun İşe Alım Modelinizdedir
Hiç şöyle düşündünüz mü: “Bu kadar iyi görünen bir aday, nasıl bu kadar çabuk yıprandı?” Hani işe ilk başladığında ışıl ışıldı… Herkesi etkiledi, hızlı uyum sağladı. Ama birkaç ay sonra o parıltı kayboldu. Artık heyecanı yok, motivasyonu düşük, enerjisi sönmüş gibi.
Bunun adı tükenmişlik. Ve hayır, sadece kişisel bir mesele değil. Çoğu zaman fark etmeden biz yaratıyoruz o zemini. Özellikle de işe alım süreçlerimizle.
Doğru kişi mi, doğru rol mü, yoksa sadece CV mi?
İşe alım yaparken çoğunlukla adayın deneyimine, mezun olduğu okula, önceki işlerine bakıyoruz. Oysa bu, puzzle’ın sadece bir parçası. Gerçek soru şu: Bu kişi bu rolün temposuna, ekibin dinamiğine, şirketin kültürüne ne kadar uyumlu?
Bazen “çok iyi” bir adayı buluyoruz ama sonra ona her işi yüklüyoruz. Çünkü yapabiliyor. Ta ki yapamaz hale gelene kadar. Tükenmişlik tam olarak böyle başlıyor.
Peki ne yapmalı?
En başta, işe alım sürecini biraz daha derinlemesine düşünmek gerekiyor. Adayın sadece geçmişini değil, nasıl düşündüğünü, stresle nasıl baş ettiğini, motivasyon kaynaklarını da anlayabileceğimiz araçlar kullanmalıyız. Yetkinlik bazlı değerlendirme tam da bu noktada devreye giriyor.
Ve bir şey daha: İş tanımlarını netleştirmek. Ne beklediğimizi açıkça anlatmak. “Zaten anlar” demek yerine, baştan şeffaf olmak. Bu hem adaya hem ekibe iyi gelir.
Biz Neosis olarak, şirketlerin sadece “iyi adaylar” bulmasına değil, “doğru insanları, doğru yerlere” yerleştirmesine destek oluyoruz. Eğer siz de işe alım sürecinizin çalışanlarınızın sağlığına ve motivasyonuna nasıl etki ettiğini merak ediyorsanız, gelin birlikte göz atalım.